SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ İNCELEMESİ-AHMET HAMDİ TANPINAR

 


Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Ahmet Hamdi TANPINAR 

382 Sayfa

“Beni tanıyanlar, öyle okuma yazma işleriyle büyük bir ilgim olmadığını bilirler

Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından 1962 yılında yayımlanan eseridir. Roman, Doğu ve Batı medeniyetleri arasında cebelleşen Türk Halkını yansıtması özelliği bakımından bir ayna görevi görür.Osmanlı'nın çökmesi ve hemen akabinde Cumhuriyet'e geçilmesi sonucu bireyler ve toplumun gelgitler yaşamasını anlatır. 

Ana karakter olan Hayri İrdal hikayenin anlatıcısıdır. Yaşananları bir hatıra defterinin satırlarının doldurur gibi aktarır. Hayatını kaleme alırken toplumun nasıl bir süreçten geçtiğine şahit oluruz. 


Hayri İrdal'ın hayatının 3 dönem noktası olur. Birincisi; baba evinde iken aile yadiagrı İngiliz yapımı 'Mübarek' isimli bir saattir. Aile için kutsal sayılan bir saattir. İrdal'ın sünnetinde dayısı tarafından verilen saat hediyesi ise onun zamana karşı bakış açısını tamamı ile değiştirir.Doğum gününü, hediyenin verildiği gün tayin eder. İkincisi;Saat ustası Nuri Efendi'nin yanında çırak olarak çalışmasıdır. Filozof ve saat tamircisi bu usta, saatleri sadece bir materyal olarak değerlendirmemesi gerektğini İrdal'a tembih eder.Saat zanaatkarlığı üzerine birçok beceriyi Nuri Efendi sayesinde kazanır. Üçüncüsü; Halit Ayarcı ile tanışıklığıdır.

İlk evliliğini Emine Hanım ile yapar.Ahmet ve Zehra adında iki çocukları olur.Kalabalık bir aileye iç güveyi gider. Kayınbabasının borçları üzerine kalır. Borçların istenmesi üzerine deli raporu almaya kalkar. Önemli bir karakter olan Dr. Ramiz ile burada karşılaşır. Psikanaliz üzerine yurtdışında eğitim alıp çalışmalar yapan Dr. Ramiz bir süre Hayri İrdal'ı inceler. Geçmişte 'Baba-oğul' arasında problemler yaşandığını ve İrdal'ın hayatında bu izlerin peşinden gittiğini savunur. İrdal, itiraz etse de zamanla bu tespitin doğruluğuna inanacaktır.

İkinci evliliği ise Pakize Hanım ile olur. Sinema düşkünü bir eş olan Pakize Hanım kendisini kameralar önünde bir hayat yaşadığını varsayar. 

Emine Hanım, Doğu Kadını'nın bir portesini çizerken, Pakize Hanım Batı'ya hayran ve çağın yeniliklerini yakalamaya çalışan bir kadın profili çizer. Pakize Hanım ve kız kardeşleri, Batı özentiliği neticesinde müsrif harcamalara başlarlar.

 Maddi olarak sıkıntıda olduğu esnada Halit Ayarcı ile Dr.Ramiz vasıtası ile tanışır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sefalet içerisinde kıvranırken Halit Ayarcı onun elinden tutar. Hem maddi hem manevi destek olur .Bakış açısını değiştirerek ona farkındalık kazandırır. Bambaşka bir insana dönüşür. 

Zamanı gösteren saatlerin her yerde farklı olması sebebi ile Halit Ayarcı bir enstitü kurulmasına karar verir. 'Ne işe yarayacak bu enstitü ?' demesine rağmen Halit Ayarcı'yı ikna edemez. Gönüllü olmasa da enstitünün kurulmasına destek olur. Halit Ayarcı çeşitli yalanlarla enstitüye anlam kazandırmaya çalışır. Bu yalanlardan oldukça rahatsız olur .Ancak enstitünün başarılı olması ile toplumda statü kazanmaya başlar.

 Çevresinde kazandığı saygınlık ve zenginlik Hayri İrdal'ın da hoşuna gider. Fakirlik yaşadığı günlere nazaran konfor alanına ulaşır ama söylenen yalanlardan rahatsızlık duyar. İtibar sahibi ve varlıklı olduğu sürece insanların riyakar, çıkarcı yönlerine şahit olur.

Bu bakımdan Hayri İrdal, saat ustası Nuri Efendi'nin geleneksel bilgeliği ile Halit Ayarcı'nın temsil ettiği Modernizm arasında sıkışır kalır.


Kıyafetlerin Psikolojisi;

Hayri İrdal,kitabın başlarında tecrübe ettiği birkaç deneyim aktarır. Kıyafetlerini giydiği insanın ruh haline büründüğünü aktarır. Örneğin; Hayri İrdal'ın kıyafetini giyince kendisini bilge,rahat ,konuşkan biri olarak tanımlar. Bu kalıp Hayri İrdal'a terstir. Hayri İrdal kuruntulu,düşünceli,gönül ilişkilerine düşkün ,yeniliğe karşı güç hareket eden biridir. Peki; Hayri'nin başkasının kıyafetini giyince büründüğü kimlik bir batıl inanç mı yoksa psikolojik bir durum mu ?

Okuduğum  makalelede şöyle bir ifade yer alır .

'Even more important than how others view you, what you wear can impact your own self-image as well. The image you create with your clothes can then actually direct your behaviors and actions.'

The most popular example of this was a study using doctor’s lab coats. In the first part of the study, half of the participants were given doctor’s lab coats and the other half remained in their street clothes. Those dressed in white coats made fewer mistakes and focused better than those in their everyday clothes.

In the second half of the experiment, they gave everyone the same coats, but they told half it was a doctor’s coat and half it was a painter’s smock. Those who thought it was a doctor’s coat could again focus harder and longer than those in the painter’s smock.

Researchers speculated that this was because doctors are known to be attentive and detail-oriented, so those in the lab coats began to take on similar “doctor” traits.

Başkalarının sizi nasıl gördüğünden daha da önemlisi, giydiğiniz şey kendi imajınızı da etkileyebilir. Giysilerinizle oluşturduğunuz görüntü daha sonra davranışlarınızı ve eylemlerinizi yönlendirebilir.'

Bunun en popüler örneği, doktorun laboratuvar önlüklerini kullanan bir çalışmaydı. Çalışmanın ilk bölümünde, katılımcıların yarısına doktor laboratuvar önlüğü verildi ve diğer yarısı sokak kıyafetlerinde kaldı. Beyaz palto giymiş olanlar daha az hata yaptı ve günlük kıyafetlerinden daha iyi odaklandılar.

Deneyin ikinci yarısında, herkese aynı paltoları verdiler, ancak yarısının bir doktorun paltosu olduğunu ve yarısının bir ressamın önlüğü olduğunu söylediler. Bir doktorun paltosu olduğunu düşünenler, ressamın önlüğünden daha sert ve daha uzun süre odaklanabildiler.

Araştırmacılar bunun, doktorların özenli ve detay odaklı oldukları bilindiğinden kaynaklandığını, bu nedenle laboratuvar önlüklerinde bulunanların benzer “doktor” özelliklerini almaya başladıklarını öne sürdüler.


1962 yılında yazılan bir kitabın dönemine göre psikoloji ile bu denli içli dışlı olması oldukça muazzam öyle değil mi ?


Siz, neler düşünüyorsunuz ?

Kitabı okudunuz mu ?

Yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın 



Okuduğunuz için teşekkür ederim 




Hiç yorum yok